Turkıyenın Yazılım Sektorundekı Konumu - SOFTSAM

Breaking

About Software

18.08.2014

Turkıyenın Yazılım Sektorundekı Konumu

TÜRKİYE'NİN YAZILIM SEKTÖRÜNDEKİ KONUMU

Yazılım sektörünün günümüzdeki konumunu ele alacak olursak cep telefonumuzda bilgisayarımızda arabamızda elektronik ev eşyalarının her birinde binlerce satır kod kullanılmıştır.Neredeyse bütün elektironik cihazların temelini yazılım oluşturmakta.Yaklaşık tüm elektronik cihazların temelini oluşturan transistörlerden bugün dünyada kişi başına 1 milyar tane düşüyor olması ve adeta gerçek kimlik gibi kullanılabilen radyo frekanslı kimlik kartlarının (RFID) sayısının otuz milyara yaklaşması, teknolojik gelişimin göstergelerinden birkaçı.

Transistörlerin ve dolayısıyla elektronik cihazların sayısı ile birlikte, kullanıcıların yazılım ihtiyaçları da artıyor. Bugün dünyada her gün 50 petabyte (elli milyon kere bir gigabyte) yeni bilgi üretilmektedir. Arabanızı park edip telefonunuzda bir düğmeye basın, alışverişinizden döndükten sonra tekrar bir düğmeye basın, acaba arabamı nereye park ettim diye düşünmenize gerek olmayacak. Veya size en yakın otoparkların nerede olduğunu ve bu otoparklarda kaç arabalık yer bulunduğunu gene telefonunuzdan bir tıkla öğrenebilirsiniz.

Yazılımın, üretim maliyetlerinin düşmesindeki ve verimin artmasındaki payı da yadsınamayacak düzeyde. Boeing firması, 767 uçağını tasarlarken 75 rüzgâr kanalı1 kullandı. Ancak 787 uçağı tasarlanırken hiç rüzgâr kanalı inşa etmedi ve sadece bilgisayar yazılımı kullanarak sanal rüzgâr kanalları ile testlerini gerçekleştirdi. Böylece, rüzgâr kanalının maliyetinden kurtuldu. Bu kanalların ortak özellikler gösterdiği de hesaba katılırsa, yazılım ile geliştirilmeleri büyük kazançlar sağlıyor. Fiziksel olarak bu kanalın inşası için ciddi bir maliyet söz konusudur. Ancak sanal bir rüzgâr kanalından çok sayıda üretirken, fiziksel kurulumların tekrar masrafından kurtuluyorsunuz. Ayrıca sanal bir kanalda değişiklikler ve uyumlandırmalar yapmanın avantajı vardır, yıpranmaz, idame ve güncelleme maliyetleri de çok düşüktür. Bunlar yazılım sayesinde mümkün oluyor.

Karmaşıklaşan ihtiyaçlarımız ve teknolojinin sağladığı rahatlık, klasik seri üretim anlayışından uzaklaşan, "kişiye özel seri üretim" anlayışını da beraberinde getiriyor. Tabii bu durumda yazılımın hızlı üretilmesinin ve önceki yazılım geliştirme faaliyetlerinde edinilen bilgi ve kurulan altyapıların yeniden kullanılmasının önemi artıyor. Bunun sağlanması ise yazılım geliştirme süreçlerindeki ve yöntemlerindeki iyileştirmeler ve tekniklerin kullanımına bağlı. Kullanıcı ihtiyaçları çok hızlı değiştiği içinse kimi zaman bu uyum süreci kolay olmuyor. Yazılım şirketleri yeni teknikleri devreye almak için daha ucuz yerlerin arayışına itiyor. Çin ve Hindistan‘in "yazılım devi" gibi gösterilmesinin arkasında bu yatıyor.


Peki Bu Konuda Türkiyenin Konumu Ne?

Türkiye bilişim sektörü her yıl yüzde 14 oranında büyüme göstermekte olup, bilişim pazarının büyüklüğü 30-32 milyar dolara yaklaşmaktadır. Donanımın pazar payı %72 olup, yazılım ve hizmetlerde bu oran %28’dir. Diğer ülkelerdeki ortalamalara baktığımızda donanımın bilişim harcamalarından aldığı pay %39’dur (dünya ortalaması). Bilişim sektörünün gelişebilmesi ve bir sıçrama yapması için Türkiye’de yazılım ve hizmetlerin hızlı ve sağlıklı büyümesi gerekmektedir.
Sektörde 3.500-4.000 civarında firma faaliyet gösteriyor. Bu firmalar ağırlıklı olarak Ankara ve İstanbul’da faaliyetlerine devam ediyorlar. Ankara’da güvenlik ve savunma yazılımları ile kamu sektörüne yönelik yazılım geliştirme hizmetleri sunan firmalar çoğunlukta bulunuyor. İstanbul’da ise sistem yazılımları ve uygulama yazılımları üreten firmaların ağırlıklı olduğu görülüyor. İzmir ise yazılım konusunda son 3-4 yıldır atakta ve daha çok uygulama yazılımı (ERP, satış dağıtım, depo uyg., HBYS vb.) üretiyor. İhracata bakacak olursak, Türkiye’de 100 civarında şirket 50 ülkeye ve 12 serbest bölgeye yaklaşık 250 milyon dolar yazılım ihracatı gerçekleştiriyor.
Türkiye’de bilişim sektöründe ürün geliştiren firmaların neredeyse tamamı İç Pazar taleplerine karşılık vermek için ortaya çıkan bağımsız yerli firmalardır. Dolayısıyla iç pazar taleplerinin kendisi bu firmaların faaliyet alanlarını belirlemektedir. Sektörde yazılım ürünü geliştiren firmaların neredeyse %50’si imalat, otomasyon ve yönetim alanında hizmet vermektedir. Firmaların işletme maliyetlerini azaltma ve verimliliği arttırma gibi hedefleri olduğu sürece, bu sektörde, yeni yazılım ürünlerine ihtiyaç duyulacaktır. Bilgi güvenliği, yapay zeka, karar destek sistemleri ve haberleşme teknolojilerindeki son gelişmelerin bu sektörlerde kullanımıyla ve yazılım ürünlerine eklenmesiyle, piyasaya tamamen yeni çözümler sunulabilir.
Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörüne getirilen denetleme mekanizmaları ile bilişim bu sektörün önemli bir parçası olmuştur. Firmaların %24’ü bu sektörlerde faaliyet göstermektedirler. Bilişim teknolojilerinin yardımıyla sigortacılık sektöründe “eksperlerin” ve sektördeki diğer kurumların faaliyetleri daha etkin bir şekilde denetlenebilmektedir. Bankacılık sektöründe interaktif bankacılık hizmetleri ve internet bankacılığı alanında hızlı gelişmeler yaşanmaktadır.
Türkiye’nin jeopolitik konumu, taşıma ve lojistik sektörünü önemli bir konuma getirmektedir. Depolama, taşıma ve gümrükleme, kişiselleştirme, çapraz sevkiyat, yolda birleştirme ve müşteriye özel işlemler (etiketleme, paketleme, palet bozma vs.) gibi iş süreçlerinin yönetimi için bilişim teknolojilerine ihtiyaç duyulmaktadır. Araştırma yapılan firmaların %20’si taşıma, depolama ve lojistik sektöründe faaliyet göstermektedir.
Kamu sektörüne hizmet veren yazılım firmaları bilişim sektöründeki %31’lik bir dilimdedirler. Özellikle 2000 yılından itibaren AB, tüm kamu hizmetlerinin elektronik ortamda erişilebilir hale gelebilmesi amacıyla “eAvrupa” ve “eAvrupa+” girişimlerini başlatmıştır. 2003 yılında Girişim “e-Dönüşüm” projesi hayata geçirilmiştir. “e-devlet” programıyla kamu, bilişim sektörünün sunduğu yeniliklerle yeniden yapılanma sürecine girmiş ve bu çerçevede pek çok programa imza atmıştır.
Telekomünikasyon sektöründe 2000 yılından bu yana gerçekleşen hızlı yenilenme ile sektörde yenilikçi ürünlere (donanım, yazılım) duyulan ihtiyaç sürekli artmaktadır. Önümüzdeki yıllar mobil teknoloji geliştiricileri ve sektöre mobil iş çözümleri sunan firmalar için oldukça önemlidir. 3G teknolojisinin getirdiği yenilikler, otomatik tanıma sistemleri (yüz tanıma ya da iris tanıma), iş modelleme teknikleri ve veriyi daha mükemmel değerlendirebilecek yazılımlar birlikte kullanılarak yeni nesil mobil iş çözümleri oluşmaktadır. Bu çözümler sağlık, eğitim, lojistik, üretim, finans, bankacılık, satış/dağıtım, sigortacılık sektörlerinde kolay hayata geçirilebilirler.

(Birkaç sayfadan alıntı yapılarak oluşturulmuş bir yazıdır.)

Şamil Özçelik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder